Ana içeriğe atla

Tohum

  Senin ruhun yeşilse ruhunun dokunduğu yerler de yeşerir. Bugün tohumların filizlendiği toprağın cesaretlendiği gündür. Bugün Ergenekon' dan çıktığımız gün biz Türklerin Nevruz Bayramı. Türkler topraktan bir tohumun filizlenmesi gibi çıktılar. Kökleri oluşmayan tohum yeşermez ya hani, Türklerin de kökleri öyle derinlerde öyle sağlam... Cesaretlerini, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi damarlarındaki asil kandan alıyorlar. Bu ruhu taşıyan her Türk vatandaşının yapamayacağı iş, kaldıramayacağı yük yoktur. Çanakkale'de kimsenin kaldıramayacağı ağırlıktaki mermiyi Seyit Onbaşı' nın kaldırması gibi. O yüzden Türk' ün kitabında "yapamayacağım", "zor" ," ağır" gibi kelimeler yok. Türkler o kadar köklü ki kendisinden yüzbinlerce yıl sonraki nesillere Orhun Yazıtları ile seslenebiliyorlar. Hepimiz biliyoruz ki bizi tutan, bağlayan her ne varsa ondan vazgeçtiğimiz ân bizi kimse tutamayacak ...
  Velhasıl kelam bu gün cesaretimizin farkına varacağımız: ''Yapacağımız her işe ruhumuzu kattığımızda yeşereceğimizi unutmamamız gereken'' bir gün.
 Ruhumuzla dokunduğumuz her yeri yeşertmek ümidiyle...



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BÜTÜN

Anın parçalanmaz geçitleri paramparça oldu. O boşluktan içeri ışık girdi. Esaretinde bağımsız bir içtenlikle Sildi göz yaşlarını. Sırılsıklam karşılaşırsan kendine Şaşırma! Sınırlı anlayışlarınla Dağıldın bu çatışmada Ama yok olmadın da o farkındalıkta! Simge Damar

Yeryüzündeki Tek Çatımız Gökyüzü

      Aile büyüklerimizin çoğu Bulgaristan ve Romanya göçmeni. Zamanında Türkiye’ye gelen aile büyüklerimiz göçebe hayatını devam ettirmek zorunda kalmışlar. Çünkü, Türkiye’de istenmemişler. Türk olmalarına rağmen. İstenmeme sebepleri ise ecnebi diye nitelendirdikleri yabancı kültürü Türkiye’ye onların getirmesiymiş. Bu bilgileri dedeme de dedesi anlatmış. Zar zor yerleşebilen göçmenler hep bir arada yaşar, yaptıkları evlerin dışını mavi renge boyarlar maviyi çok severlermiş. Dış cephesi mavi olan bu evlere dışarıdan bakanlar anlarmış ki bu ev göçmen evi. Göçmenlerin h emen hemen her eşyası mavi olurmuş.  Müstakil evlerinin dışını da hala usulen mavi boyarlar. -  Peki bu mavi ne anlama geliyor ? - Gökyüzü.  Cevap bu kadar basitti. Sonra dedem anlatmaya başladı. Göçmenler kolay kolay bir yere ait hissedemiyorlar, orayı ev veya yurt olarak benimseyemiyorlarmış. Gökyüzü ise nereye giderlerse gitsinler onların tek çatısı olmuş.  Göçmenler arasında mavi renginin anlamı, yeryüzündeki tek ç

Dönme Dolap

  Çok eskidi bakışmalar baş başalar Sessizlik saatlerini çalan çanlar Şimdi bir bahar akşamı kokusu Bol sohbetli, çaylı Hava hafiften esiyor Gün batımının o nahoş turuncusu  Bizde sohbetler doğuruyor O bahar akşamlarının  Ilık sohbetleri Dönme dolap gibi Aynı yere defalarca gelir Biz yine de güleriz.