Halil Cibran, "Ruhunuz durgun bir su mudur ki, bir çomak sokarak bozabilesiniz dinginliğini? " sorusuna cevap niteliğinde "Bedeniniz bile bilir mirasını ve meşru ihtiyaçlarını; asla aldatamazsınız onu." der.
Peki biz bilir miyiz sahiden ruhumuzun mirasını ve en önemlisi ihtiyaçlarını? Ruhumuzu tanıyor muyuz? Bir ritimde, bir tabloda, bir yazıda hatta bir anda ruhumuzu bulabiliyor muyuz? Yıllarca bir anda kalabilir ruhunuz, sesiniz bir şarkıda, bakışınız bir insanda. O anı fark ettiğinizde hala sürdürebilir misiniz orada kalmayı? Bazen vedaların veda olduğunu bilmeyiz, bu da öyle bir şey. Gitmişizdir, yolumuzdayızdır fakat fark etmeyiz. Şimdi, anın kendisi. Yollar, bir ağacın dalları gibi hem birbirine bağlı hem ayrı.
Simge Damar
Yorumlar
Yorum Gönder